13 Eylül 2011 Salı

Elma

  
   Dün bir arkadaşımın elma bahçesindeydim. Beni çağırdı "gel ilk hasadı birlikte yapalım bereketli olsun" dedi. Bende kıramadım ve gittim.

   Sabah erken kalktık 6.30 civarıydı. Arkadaşım bahçede çalışacak işçileri toplamaya gitti; o sırada bende kahvaltımı yaptım. Saat 7-7.30 civarı bahçede buluştuk ve besmeleyi çektik...

   Küçük bir traktör vardı bahçe için. Ben onun başına geçtim. Arkasında ki küçük romorke elmalar doldukca ilerledim. Tabi her gözüme kestirdiğim elmayıda dalından koparıp afiyetle yemeği de esgeçmedim :)


   Sabah saatleri rahat oldu. Hem zindeydik, hem de güneş tepede olmadığı için gölgelerin arasındaydık. İri ve kırmızı elmaları seçtik. Mükemmel tatları var elmaların. Küçük kalan diğer elmaları ise büyümeleri için dallarında bıraktık. 

   Artık öğle saati gelmişti ve güneş tepemizdeydi. Yemek molası verdik. yemeğin arkasından gölgeye oturup sürgününden koparıp kestiğimiz kavunu yerken dinlendik. Yaklaşık bir saat süren yemek molasının ardından tekrar işe koyulduk. Görevim olan traktörün koltuğuna oturdum :)

   Güneş diğer tarafa geçmiş ve sıra aralarına tekrar gölge gelmişti. Yemeğinde verdiği hissiyatla uyku bastırmıştı. Dalların ve elmaların arasından süzülen güneş ışıkları ve gölgenin vermiş olduğu serinlik ile uyku durumu iyice pekişti. Bir an gözlerimi kapatıp uyudum çaktırmadan :)

    
   Gün sonunda kasalara elmaları doldurmuştuk. Kasaların yanına oturup derin bir nefes çektim. Mis gibi elma kokuyordu. Artık geriye kasaların kamyona yüklenip gönderilmesi kalmıştı. Bu işte bittikten tatlı bir yorgunluk kaldı. O kadar tatlı ki hala belim ağrıyor :)

   Dün hafızamda kalan elmaların tatları ve o mis kokularıydı. Görünüşlerini söylememe gerek bile yok...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder